Artık Hesap ve Kodlar Günlük Güncelleniyor!

2022 En İyi Dizileri – 2022’de İzlenmesi Gereken Diziler

0

2022/2023 Sezonunun En İyi Dizileri

2022 ve 2023 yılları dizi sektörü için dijital ortam odaklı bir sene oldu. Dijital ortamlarda pek çok orijinal seriye rastladığımız bu dönemde özellikle Netflix dikkatlerin odağında bulundu. Farklı bütçelere sahip ve değişik türlerdeki diziler izleyicilere hitap etmeyi başaran yapımlar olarak anıldı. Herkesin ilgisini çeken bu projeler merak uyandıran türde devreye girdi.

Cursed

Klasik Britanya hikayelerinin harmanlandığı Cursed adlı yapımda yeniden Kral Arthur dönemine giriş yapıyoruz. Katherine Langford tarafından canlandırılan Nimue karakteri; kaderinin kötücüllüğüne maruz kalarak; Göl Kraliçesi olmasıyla gelişen olaylar dizisi bu dizide yer alıyor. Nimue’nin döneminin önemli büyücülerinden Merlin’e sihirli bir kılıcı vermek adına çıktığı yolculuktan bahsediliyor. Arkadaşı olan Arthur da genç büyücüye eşlik edecek ve bu yolculuk esnasında farklı olaylar yaşamaktan geri kalmayacaklardır.

Unorthodox

Kendinden farklı bir toplum içerisinde yaşayan Etsy’nin gerçek hayattan esinlenilen yaşamı bu mini dizide yeniden kendini gösteriyor. Brooklyn’de Ortodoksluğun had safhada yaşandığı bir bölgede yaşayan 19 yaşındaki Yahudi bir kadının yaşadıklarından söz ediliyor. evliliğinden mutlu olmayan Etsy’nin değişikliğe gitmesiyle beraber yaşadıklarından bahsediliyor. Annesinin oturduğu Berlin’e geri dönen Etsy; burada kendisine dayatılan tüm Yahudi inanç ve geleneklerine karşı duracaktır. Daha laik ve daha özgür bir hayat sürmenin adımlarını atacaktır. Gerçek hayat hikayesinden uyarlanan bu mini dizi oldukça dikkat çeken bir yapım olarak öne çıkıyor.

The Last Dance

NBA tutkunlarının her zaman adından bahsettiği Micheal Jordan’ın hayatı bu mini dizide ele alınıyor. Zamanının rüya takımı olan Chicago Bulls’a katılım sağlamasıyla beraber yıldız oyuncuya odaklanan bir yapım olarak göz dolduruyor. Aynı zamanda da bu dizi içerisinde 1997-1998 yılında Chicago Bulls’taki bir görevlinin yaptığı çekimler de kendini gösteriyor. The Last Dance adlı mini belgesel türündeki dizi, basketbol sporuna merak duyanlar için öne çıkıyor. Aynı zamanda da Micheal Jordan’ın spor yaşantısı için etkili bir proje olarak görülüyor. Etkili bir spor belgeseli olarak da The Last Dance öneriler arasında başı çeken bir 2020 yapımı olarak kendini gösteriyor.

Into the Night

Türk oyuncu Mehmet Kurtuluş’un da yer aldığı Into the Night; bir NATO askerinin Brüksel seferini yapan yolcu uçağını kaçırarak erken kaldırmasıyla beraber gelişen olaylar dizisine yer veriyor. Bundan sonraki süreçte askerin uçağı neden kaçırdığına dair bilgi sahibi olan tek kişi uçağın pilotu olarak biliniyor. Uçaktaki diğer yolcular da güneşin etkisiyle insanlığın öldüğünü fark etmesi üzerine olaylar daha da şekillenecektir. Güneşin öldürücü etkisinden kaçmak ve hayatta kalma mücadelesi vermek adına yolcuların her zaman uçakla beraber seyahat etme durumu görülüyor. İlk sezonu 6 bölümden oluşan bu yapım olay örgüsüyle fazlasıyla dikkat çekiyor.

Snowpiercer

Dünya’nın soğuk bir hale gelmesinden 7 yıl sonra 1001 vagona sahip bir trenin içinde yaşananlar Snowpiercer adlı dizide işleniyor. Sürekli yolculuk halinde olan trenin Wilford adlı karakter tarafından inşa edilmesiyle beraber katı bir sınıf ayrımı tren içinde baş gösteriyor. İnsanların katı bir sınıf ayrımına maruz bırakılması sonrasında yaşananlar farklı gelişmelerin ortaya çıkmasında da etkin bir halde bulunuyor. İnsanların hayatta kalma mücadelelerine eklenen sınıf ayrımlarına karşı dik durmaları Snowpiercer dizisinde etkin bir halde bulunuyor. Netflix ortamında dizi izleyicilerine sunulan bu yapımın başrolünde de başarılı oyuncu Jennifer Connelly yer alıyor. Konusu ve olay örgüsüyle de dikkat çeken bir proje olarak yeni sezonu merakla beklenen bir yapım olarak anılıyor.

The Queen’s Gambit

Netflix dijital ortamında yer alan 2020 yılına damga vuran The Queen’s Gambit adlı mini dizi; Elizabeth Harmon adlı karaktere odaklanıyor. Dünya genelinde en iyi satranç oyuncusu olmayı planlayan Elizabeth’in çocukluk ve ergenlik döneminde yaşadıkları başarılı bir biçimde aktarılıyor. Satranç kariyeri kadar kendi iç dünyasından da bahsedilen bu yapım doğrultusunda izleyicilerin fazlasıyla beğendiği bir yapım ortaya çıkıyor. Başarılı oyuncu Anna Taylor-Joy’un da etkili performansı The Queen’s Gambit adlı mini dizinin daha da iddialı bir yapım olmasını sağlıyor. Tamamen ana karaktere odaklanan ve çabalarını ele alan bir mini dizi olarak kendini gösteriyor.

Bir Başkadır

Yerli Netflix yapımı olarak izleyicilerden tam puan alan Bir Başkaddır; farklı hayatlara sahip karakterler üzerinden ilerleyen bir proje olarak görülüyor. Değişik sınıflarda olan kişilerin yollarının kesişmesi üzerine ortaya çıkan gelişmeler sade bir dille dizi izleyicilerine yansıtılıyor. Birbirlerini etkilemeleri ve hayatlarında değişiklik yaratmaları noktasında karakterlerin ne denli önemli olduğunu da ifade ediyor. Bir Başkadır yapımında Öykü Karayel, Funda Eryiğit, Fatih Artman, Tülin Özen ve Defne Kayalar gibi başarılı isimler de kendini gösteriyor. Berkun Oya tarafından yazılığı yönetilen Bir Başkadır en iyi yerli diziler arasında da şimdiden kendine yer buldu. Bu yapımın yerli yabancı herkes tarafından beğenildiği de biliniyor.

Spinning Out

Gerçek hayattan esinlenilerek ortaya çıkan bu Netflix dizisi; Kat Baker’in yaşantısına odaklanıyor. Kat oldukça gayretli ve yetenekli bir buz patencisi olarak dizinin ana karakteri olarak tanınıyor. Kendisinin ortaya koyduğu bir performans esnasında geçirmiş olduğu kaza tüm yaşantısını ve paten kariyerini etkileyecektir. Paten sporu kadar ailesinde de bu dönemde sorunlar yaşamaya başlayan Kat, bir an önce eski hayatına dönmek isteyecektir. Çift olarak paten sporuna dönüş yapmaya karar veren Kat, bundan sonra bambaşka bir halde olacaktır. Kat’in partneri olan yetenekli genç adamla giderek yakınlaşması ve paten sporunda ilerleme kaydetme süreci de dizi boyunca işlenecektir. Kaya Scodelario’nun etkili performansı da Spinning Out yapımını farklı bir yere taşıyor.

The Stranger

Gerilim ve dram türünde bulunarak; 2020 yılının en iyi dizileri arasında yer edinen The Stranger; etrafındaki insanların sakladığı şeyleri açığa çıkarma amacıyla hareket eden bir adamın yaşadıklarını ele alıyor. Evli ve iki çocuk sahibi olan Adam Price’ın bu yöndeki gelişmesi bir yabancının karısı hakkında vereceği bir sırla beraber başlayacaktır. Adam’ın bundan sonraki süreçte karısı hakkında araştırmalar yapmaya başlaması durumu The Stranger dizisinin temel konusu olacaktır. Kendi çevresinin ve karısının etrafında şekillenen gizli gerçekleri öğrenmek adına gayret içerisine girecek olan Adam Price’ı pek çok sürpriz bekleyecektir. Son derecede şaşırtıcı ve ilgi çeken The Stranger, 2020 yılının en iyi yapımları arasında bulunuyor.

Freud

Dijital ortamda ender Avusturya yapımlarından olan Freud adlı yapım; dram ve biyografik türünde bulunan bir proje olarak kendini gösteriyor. Sigmund Freud’un gençlik dönemini olay örgüsüne dahil eden aynı isimdeki yapımın gerçek olaylara dayandığı söyleniyor. 21. Yüzyılın Viyana kentinde Sigmund Freud’un nörolog olarak çalıştığı dönemi ele alıyor. Bilinçaltı kuramına dair çalışmalara başlamasıyla beraber yaşanılan cinayetleri de baz alan bir olay örgüsüne sahip oluyor. Sigmund Freud’un ruhbilim alanını cinayetleri çözmeye odaklı olarak kullanması durumu gündeme geliyor. Sigmund Freud’u Robert Finster de etkili bir performansla canlandırarak; Freud adlı diziyi farklı bir boyuta taşıma hususunda etkin bir yer tutuyor.

Hollywood

Hollywood adlı dizide hayallerini gerçekleştirmek için çabalamak durumunda kalan oyuncuları ele alıyor. Oyunculuk ve yönetmenlik kariyerlerini geliştirmek isteyen oyuncu adaylarının İkinci Dünya Savaşı esnasında Hollywood endüstrisinde öne çıkma çabasını içeren bir yapım olarak öne çıkıyor. Hayallerini gerçekleştirmek için her şeye hazır olan bu kişilerin başlarından geçen olaylar dizisinden bahsediliyor. Film dünyasında ortaya çıkan haksızlıklar ve arka planda yaşananlar Hollywood adlı yapım içinde net bir şekilde ele alınıyor. Aynı zamanda da Hollywood adlı yapım içerisinde Jim Parsons, Samara Weaving, Laura Harrier, David Corenswet ve Dylan McDermott gibi başarılı oyuncular da bulunuyor.

Ratched

Jack Nicholson’un başrolünde olduğu Guguk Kuşu’nda kötü hemşire olan Ratched’e odaklanan aynı isimdeki dizi bu yıl izleyicileriyle buluştu. Akıl hastanesinde çalışmak üzere başvuru yapan Mildred Ratched’in yaptıkları bu dizinin temel konusu oluyor. Dram ve gerilim türünde bulunan 2020 Netflix dizisi içinde Mildred Ratched’in yer aldığı hastanede insanlara akıllarıyla alakalı farklı deneyler yapılıyor. Ana karakterin gerekli şartlara sahip olmasıyla da işe kabul edilmesi ve yaptıkları öne çıkan bir konumda oluyor. İlk başlarda normal bir karakter olarakg örülse de sonrasında farklı bir karaktere bürünen Mildred’ın yaptıkları adeta şoke etkisi uyandırıyor. Hastaları etkisi altına alan ve hastaneyi kontrol altına alan Ratched’in yaptıkları aynı isimli dizi içerisinde işlenen temel konu olarak ifade ediliyor.

Tiny Pretty Things

Tiny Pretty Things; Sona Charaipotra ve Dhonielle Clayton tarafından aynı isimdeki romandan diziye uyarlanıyor. Bu dizi içerisinde Chicago’da bale akademisinde yer alan ve eğitim gören öğrencilerin yaşadıklarını ve hayatlarını ele alan bir yapım olarak adlandırılıyor. Her biri başarılı ve iyi derecede olan bu gençlerin oluşturdukları bu şanslarını etkili bir biçimde kullanma azimlerine yer veriyor. Ailelerinden uzakta bale eğitimi alan gençlerin tek odaklandıkları bale eğitimi ve akademi olmaktadır. Hayatlarını dansa odaklı bir şekilde yaşama gayreti içerisinde olan bu gençlerin en mükemmele ulaşmak için bazı şeylerden feragat etmek durumunda kalmaları da dizi içinde işlenen temel konu olarak öne çıkıyor.

Emily in Paris

Amerikalı Emily’nin Fransız bir firmayı ABD’ye getirmekte ve burada başarılı olmasını sağlamakta öne çıkan bir isim olacaktır. Bu işleri halletme noktasında hırsına fazlasıyla güvenen Emily; Amerika’dan Fransa’ya taşınmak durumunda kalacaktır. Bir yandan Amerika’daki hayatını kontrol ederek; aşk hayatını diri tutmayı hedefleyen ana karakter; oldukça zorlanacaktır. Aynı zamanda da daha önceden hiç gelmediği ve alışık olmadığı Fransa’da son derecede zorlanacağı da görülecektir. Lily Collins’in başrolde yer aldığı Emily in Paris adlı yapımda; genç bir kadının hayata dair çektiği sıkıntılar ve alışma süreci son derecede etkili bir biçimde ele alınıyor.

The Outsider

Gerilim ve suç öğelerini içinde barındıran The Outsider’ın olay örgüsü 11 yaşındaki bir çocuğun cesedinin parkta bulunmasıyla başlıyor. Çocuğa dair yapılan incelemeler sonrasında Flint City kentinin en tanınmış isimlerinden biri olan kişiye ait olmasıyla şekillenen olayları içeriyor. Terry Maitland; Küçükler Ligi Koçu, İngilizce öğretmeni ve iki kız babası olarak tanınsa da cinayetin baş şüphelisidir. Cinayet dedektifi Ralph Anderson da halın gözünün önünde Terry’e operasyon düzenleyerek; onu tutuklayacaktır. Bundan sonraki süreçte Terry masum olduğunu kanıtlamak için türlü türlü yollara başvursa da davada kendi lehine bir gelişme olmayacaktır. Ancak daha derin bir araştırma içerisine girilmesiyle beraber olay anında daha da farklı detayların var olduğunu kanıtlar nitelikte olan bir durum olarak yer alacaktır.

Yorumu Gönder